top of page
Search

~ sana bir şeyler söylemek istiyorum.

-her şey ve bilhassa kendim hakkında-


merak etme. bir yere varmayacağım söylediklerimden. sadece anlatmak istiyorum.


bir sabah uyandığımda her şeyi unutmak istiyorum. her şeyi. sonrasını bilmiyorum. ne olacaksa olsun. tam sekiz yıldır balkonumdaki güvercinlere her sabah ekmek atıyorum. uzun süreli bir ilişkim var kuşlarla. ve sana bir sır vereceğim, kuşlar özgür falan değil. göçmen kuşlar bile, bir nevi bumerang. güvercinler tedirgin.


eylül'ü sevdiğim doğrudur, inkâr edemem. annesi eve geç gelen çocuklar beni anlar, ben çok çizgifilm izledim küçükken. zaten inkâr devletin işi. ben devlet işlerinden anlamam. karşıdan karşıya geçerken bile mesela, önce ne tarafa bakacağımı bilemem. heyecanlanırım, elini tutarım.


ne nasıl doğduğumu biliyorum, ne de nasıl öleceğimi. iki bilinmeyenin arasında yaşayıp gidiyorum. gerçek olan bir şeyler var. kuşkular içerisinde boğulduğumu hissettiğim anlarla nasıl başedebileceğimi henüz öğrenebilmiş değilim.


bir şekilde nefes alıyorum. bir trafik kazasında anneannemi; birkaç düş kazasında da geriye kalan bütün sevdiklerimi yitirdim.


benim ülkemde şaşılacak kadar kolay bir iş ölüm. ben hiç ölmedim. sen de ölme. ölmeyelim. oturduğum yerden duyarlılıklar geliştiriyorum. vicdanım yorgun değil. ama kalbim çok yorgun. bir martı telaşıyla yaşamak istiyorum artık. vapurlardan atılan simitler paylaşılsın! şurada bir çay salonu olsa şimdi, en açık çayı ben söylerdim. çünkü çay sevmem. insanlar artık sadece anlatıyor biliyor musun. kimse dinlemiyor. hiç kimse. ben dinlemeyi, anlatmaktan daha çok seviyorum. en çok susmayı seviyorum ama. yine de bazen çok konuşuyorum. her şey konuşmaya değer çünkü. bir film, bir cümle, bir insan, bir kedi/çiçek, bir battaniye. her şey. bir yerde okumuştum, yalnızca birbirini çok seven insanlar saatlerce sessiz durabilirlermiş.


bulutları seviyorum. sokak lambaları hiç umrumda değil. kafakarışıklığım, en büyük sermayem. kaldırımların hiçbir şeyden haberi yok. biliyor musun, ıslık çalamam. ama şarkı söyleyebilirim. kolay bağlanıyorum. ama insanlardan daha çok; nesnelere, kitaplara, sokaklara, şarkılara bağlanıyorum ben. ya da sadece bir gülümsemeye. saçındaki herhangi bir kıvrıma.


yine çok konuştum. çünkü ‘anlatacaklarım uzundur. uzundur yollar’


seni seviyorum, ve bu söylediklerimden bir yere varmayacağım: sadece yürümek istiyorum. benimle gelir misin?

Kommentare


bottom of page