top of page
Search

~ "ya sev ya terk et" üzerine.

belki meşhur alegori'deki gibi henüz dışarıdaki gerçekliğin farkında değilsinizdir diye ve zinciri kırabilmeniz umuduyla, aslında çok basit ve malum olan bir şeyi kısaca anlatmak istiyorum:


bir ülkede yaşayan her birey devleti sevmek zorunda değil. ve fakat devlet, ülkesinde yaşayan her bireyi sevmek zorunda.


devlet, birey için vardır. birey devlet için, değil.


platon’a göre devlet “birlikte yaşama zorunluluğundan doğar”. aristo'ya göre “doğal bir oluşum” olan devlet; hobbes’a göre herkesin herkese karşı savaşını sona erdirmek için, rousseau ve locke'a göre toplum sözleşmesinin, cicero’ya göre hukukun sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

bu görüşlerin hepsinin ortak noktası olarak, devletlerin bireyler için var olduğu kabul edilebilir. oysa hiçbir semavi dinde, bugün kabul gören hiçbir öğretide ve teoride insanın devlet için var olduğuna dair bir ayet, düşünce, sav yok. feodal dönemle birlikte terk edildi sanıyorum bu anlayış.

huzurlu bir toplum için bireylerin ihtiyacı olan şey, ortak sevgi bağıdır. bu bağı oluşturacak olan ve toplumu etrafında bir araya getirecek olan unsurun dayatma ile belirlenmesi beklenemez. ihtiyacımız olan şey, birbirimizin sevmedikleriyle ve sevme şekilleriyle ilgilenmeyi bırakıp ortak sevilerimize yönelmek ve bir duygunun etrafında toplanmaktır. coğrafya sevgisi olabilir mesela bu. boğaziçi, ege kıyıları, akdeniz sahili, kapadokya, palandöken, zap suyu, karadeniz ormanları.

birey için var olması gereken devlet, bireye acı veriyorsa, bireyi ötekileştiriyorsa, ekonomik darboğaza düşürüyorsa, baskı altına alıyorsa, bireyin özgürce kendini ifade etmesini bir şekilde engelliyorsa, bireyin hukuka ve yasalara olan inancını kırıyorsa, birey, o devlet'in kendisini sevmediğini, değersiz gördüğünü, istemediğini hissediyorsa; devlet'in toplumda ihtiyaç olan ortak sevgi bağının temel unsuru olamayacağı çok açık.

o yüzden lütfen herkesin devleti sevmek zorunda olduğu, sevmiyorsa da gitmek zorunda olduğu düşüncesini aklınızdan ve nefret söylemlerinizin arasından çıkartın.

birey pekala devleti sevmeyebilir, gidebilir. hatta devleti sevmediği hâlde sevdiği başka daha 'değerli' veya 'kutsal' şeyler için kalmayı tercih edebilir.

öte yandan birey, devletin kendisi için var olduğunun bilinciyle, sizden çok başka bir şekilde ve ümitle devleti sevebilir. bu şekilde bir sevmek, sizin sevmek anlayışınızla örtüşmeyebilir.

belki bir gün, sırf sizin sevdiğiniz şeyi sevmiyor diye / sırf sizin nefret ettiğiniz şeylerden nefret etmiyor diye / sırf sizin sevdiğiniz şeyi sizinle aynı şekilde sevmiyor diye nefret ettiğiniz insanlara olan bakışınız değişir.

bottom of page